MHP lideri Devlet Bahçeli, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Bahçeli, 31 Mart seçimlerinin Türkiye’nin milli varlığı ve milli istikbali için hayati önemde olduğunu belirterek şunları söyledi;
*Ayırmadan, ayrışmadan, aldatanlara ve ayrılıkçı emellere aldanmadan, elbette demokratik akıl ve ahlakla 31 Mart eşiğinin aşılması en temel arzumuzdur. ‘Güçlü Yasama, Kararlı Yürütme, Uyumlu Belediye’ hedefinin bütünüyle gerçekleşebilmesi için artık sayılı günler kalmıştır.
*DEM’in ve CHP’nin yönetimi altında bulunan belediyelerin kötü ve kötürüm hallerine daha fazla tahammül etmek, sabır göstermek, seyirci kalmak ne mümkün ne de muhtemeldir. Bu nedenle DEM’lenmiş CHP’nin perdesi 31 Mart’ta kapanmalıdır.
*Merkezi yönetime hakim olan siyasi ve idari istikrar aynısıyla yerel yönetimlere de sirayet etmeli, Türkiye’miz herhangi bir yol kazasına maruz kalmadan yükselişini sürdürmelidir. 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri önümüzdeki pazar günü pekişmeli, Türk ve Türkiye Yüzyılı seferberliği güçlü bir ivme almalıdır.
*Bölgesel ve küresel gelişmelerin karmaşık yapısı, hatta bulaşıcı mahiyetli kaotik seyri Türkiye’nin dikkatli ve uyanık olmasını mecburi hale getirmektedir. Bilhassa çevremizin terör kuşatmasına alındığı ortadadır.
“HER TÜRÜ ETKİSİZ HALE GETİRİLMELİ”
Moskova’daki konser salonuna düzenlenen terör saldırısında ölenleri de anan Bahçeli, şunları kaydetti:
*Terörizm insanlığın ortak düşmanı olup topyekun mücadele etmek küresel huzur, refah ve güvenliğin teşkili adına zorunluluktur. İleri sürülecek hiçbir bahane, iddia edilecek hiçbir tez ve iddia terörizmin çok boyutlu kumpas ve komplikasyonlarını, bununla mündemiç terör örgütlerinin cinayet ve hıyanet döngüsünü haklı gösteremeyecektir.
*Hangi coğrafyada sökün ederse etsin, terörün ve bölücülüğün her türü mutlak surette etkisiz hale getirilmelidir. 22 Mart Moskova saldırısını resmiyette DEAŞ-K terör örgütü üstlense de geniş açıdan bakıldığında bazı ülke ve istihbarat kuruşlarının bu saldırının arka planında rol paylaşımı içinde hareket ettiğini, bundan mülhem bölgesel krizi derinleştirmek amacına matuf sistematik nitelikli tahrik ve tertip ortamını genişletmenin planlandığını ileri sürmek vehim olarak değerlendirilmemelidir.
*Nitekim benzeri uyarıların geçmişte ülkemizde de yapıldığı gibi, ABD’nin Moskova Büyükelçiliği’nin 9 Mart 2024 tarihinde, bu ülkede bulunan vatandaşlarını konserler dahil kalabalık alanlardan uzak durmaya çağırması çok dikkat çekicidir. 22 Mart terör saldırısından sonra Rusya Federasyonu yönetimi, Ukrayna’yla olan çatışmaları özel operasyon kavramı yerine düpedüz savaş olarak tanımlamaya başlamıştır.
*Üçüncü Dünya Savaşı tartışmalarının kızıştığı; Avrupa-Rusya, NATO-Rusya savaş söylentilerinin maalesef yaygınlık kazandığı bir dönemde Rusya’nın 11 Eylül’ü olarak tarif edilen terör saldırısı felaket senaryolarına yeni bir halka eklemiştir.
*Bunun yanı sıra, Karadeniz hesaplaşma sahası olarak görülmekte ve Montrö Antlaşmasının ihlali için kutuplaşan ülkeler sert ve seri şekilde pozisyon almaktadır. Hem ülkemiz hem de dünya için önümüzdeki süreç oldukça riskli ve tehlikelerle doludur.
*Türkiye’mizin etrafı adeta husumetle örülmüş, hegemonya mücadelesi halinde olan ülkeler ve bunların kiralık cinayet şebekesi olarak kullandıkları terör örgütleri tarafından ihata edilmiştir.
“SAVAŞA DEĞİL BARIŞA İHTİYAÇ VAR”
‘Üçüncü Dünya Savaşı’ ihtimalini telaffuz etmenin bile korkunç olduğunu vurgulayan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Dünyanın savaşa değil barışa ihtiyacı vardır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Gazze’de ilk defa ateşkes çağrısı yapması bir nebze de olsa teselli vericidir. Mübarek ramazan ayında, bu ateşkes çağrısına tarafların riayet ederek kalıcı hale getirilmesi, adil ve hakkaniyetli bir barış ortamıyla iki devletli çözümün vasat bulması bölge ve dünya huzuruna muhkem bir destek sağlayacaktır.
*Belçika’da bir Türk mahallesine bölücü teröristlerin saldırması, bir vatandaşımızın yaralanması ve Ülkü Ocağımızın kundaklanması hainlerin nerelere kadar yuvalandığını açıkça gözler önüne sermiştir.
*CHP’nin ortakları her yerde Türk vatandaşlarına nefret saçmaktadır. Ülkü Ocağımızı yakmaya kalkışan hainler kuşkusuz bu alçak eylemlerinin hesabını mutlaka vereceklerdir. Ocağımızı ateşe verenlerin iki dünyası da cehennem ateşindedir ve sabrımızı test etmeye hiçbir bedhah, hiçbir Türkiye düşmanı cüret etmemelidir.
*Bu vesileyle Belçika’daki gönül ve kültür elçilerimizi yürekten selamlıyor, geçmiş olsun dileklerimi paylaşıyor, provokasyonlara karşı tedbirli ve sağduyulu şekilde hareket etmelerini bekliyorum.
“PKK İTTİFAKI 31 MART’TA TASFİYE EDİLMELİ”
Açıklamasının devamında 31 Mart seçimlerinin önemine değinen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
*DEM’lenmiş CHP’nin terörist yandaşları Türkiye’nin gücünü ve kudretini tanıyacaklar ve tadacaklardır. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur. 31 Mart imtihanından vatan ve millet sevdalıları alınlarının akıyla çıkmalıdır.
*Bölgesel ve küresel gelişmelerin sarpa sardığı böylesi bir dönemde, merkezi yönetimle yerel yönetimler arasında en küçük farklılık ve uçurum milli bekamız, milli güvenliğimiz ve milli geleceğimiz için öngörülemeyecek sıkıntılar doğuracaktır.
*’PKK ittifakı’ 31 Mart’ta tasfiye, telin ve tecziye edilmelidir. Türkiye’nin ve Türk milletinin huzuruna, kardeşliğine, güvenliğine, dayanışmasına ve istiklaline pusu kuran, zehir hazırlayan, yıkım için tam yol ileri parolasıyla mesafe alan, demlenip İngiliz mülküyle milliyetçilik taslayan siyasi devşirme ve maşaların kaybetmesi vatan borcudur.
*Türk milletinin desteğiyle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin muazzam imkanlarıyla Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleri birer birer hayata geçecek, hadisata ve tarihin akışına yön verecektir.
*31 Mart’ta tarihi bir seçim yapılacaktır. 31 Mart’ta milli bekamız üzerindeki hain senaryolar yırtıp atılacaktır. 31 Mart’ta sadece belediye başkanı seçilmeyecek, aynı zamanda Türkiye’nin üzerindeki muhasım hesaplar bozulacaktır.
(HABER MERKEZİ)