Bizans ordusuna karşı elde edilen ve Türklere Anadolu’nun kapılarının açılmasını sağlayan Malazgirt Zaferi, hem siyasi hem de askeri sonuçlarıyla dünya tarihinin dönüm noktalarından biri olarak değerlendiriliyor.
BİZANS’IN YIKILIŞI VE İSTANBUL’UN FETHİNİN BAŞLANGICIAskeri anlamda Türklerin İslam dünyasının önderi haline gelmesine, birliğe ve bütünleşmeye öncülük eden zafer, Bizans İmparatorluğu’nun yıkılış ve İstanbul’un fetih sürecini başlatan gelişme olarak öne çıktı.
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü ve Ortaçağ Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Alican, AA muhabirine, Malazgirt Zaferi’nin dünya tarihine yeni bir yön verdiğini söyledi.
İslam tarihine bakıldığında Malazgirt Zaferi ile Türklerin İslam dünyasının adeta askeri önderi haline geldiğini dile getiren Alican, şunları kaydetti:
“Malazgirt Savaşı’ndan önceki süreç ile savaştan sonraki süreç arasında çok büyük farklılık var. 26 Ağustos 1071’de Malazgirt platosunda gerçekleşen Malazgirt Savaşı’nın kısa, orta ve uzun vadede çok önemli sonuçlar ürettiğini söyleyebiliriz. Türklerin İslam dünyasına siyaseten hamilik, askeri anlamda öncülük etmesinin tescillendiğini söyleyebiliriz. Bu zaferle artık Selçukluların, İslam dünyasındaki etkisine ilişkin hiçbir soru işareti kalmamıştır. Malazgirt Savaşı, İslam dünyasında adeta bir birliğe ve bütünleşmeye sebep olmuştur.”
“ALPARSLAN’IN İKİNCİ BİN YILIN SİYASİ MÜCEDDİDİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Malazgirt Zaferi’nin İstanbul’un fethinin de kilidini açtığını ifade eden Alican, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Malazgirt Savaşı’ndan sonra Bizanslılar, Malazgirt’e gönderdikleri ordu büyüklüğünde bir orduyu Selçuklulara ve İslam dünyasına karşı gönderememişlerdir. Savaştan sonra Konya’da Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurulması, tarihte yeni bir ivmelenme yaratmıştı ve bu ivmelenmenin sonrasında İstanbul’un fethine giden süreç oluştu. Sultan Alparslan’ın ikinci bin yılın siyasi müceddidi olduğunu düşünüyorum.”
Orta Doğu’nun, Avrupa’nın ve Balkanların egemen gücü ve 2 bin yıllık bir tarihi olan Roma İmparatorluğu’nun varisi Bizans’ın artık dünyaya hakim olma ideallerinden vazgeçtiğini anlatan Alican, şunları kaydetti:
“MALAZGİRT BİZANS’IN KIYAMETİNİN İLK GÜNÜDÜR”“Malazgirt Savaşı gerçekleşmeseydi ve Malazgirt Savaşı’nda Müslümanlar Bizanslılara karşı galip gelmeseydi Anadolu da fethedilemezdi. Bir biçimde Anadolu’nun batısında Türkiye Selçuklu Devleti kurulamazdı. Bu insan kaynağının üzerine Osmanlı Devleti kurulmasaydı İstanbul da fethedilemezdi. Malazgirt Zaferi’nde Sultan Alparslan’ın çektiği yaydan çıkan ok, İstanbul surlarının içine düşmüştür. Malazgirt Zaferi, Bizans’ın kıyametinin başlangıcıdır. Hristiyan dünyasında, Roma yıkıldığında yani İstanbul düştüğünde kıyamet kopacağı anlatılır. Dolayısıyla Malazgirt Savaşı’nın İstanbul’un fethine giden sürecin başlangıcı olduğuna göre Malazgirt Savaşı’nı biz Bizans’ın kıyametinin ilk günü olduğunu söyleyebiliriz.”
“32 YILLIK ORDU, 2 BİN YILLIK SİYASET GELENEĞİNİ NASIL DİZE GETİRMİŞTİR?”
Sultan Alparslan’ın yaklaşık 10 yıllık bir hükümdarlık döneminin olduğunu ve şehit edildiğini anlatan Alican, “Sultan, uzun boylu iri yarıydı ve heybetli bir duruşu vardı. Selçuklu, 1040 yılında kurulmuş ve 32 yıllık geçmişi olan devlettir. Bizans ordusunun da 2 bin yıllık askeri geleneğinin olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla 32 yıllık ordu, 2 bin yıllık siyaset geleneğini nasıl dize getirmiştir? Bu sorunun en önemli cevabından bir tanesi, Selçukluların askeri yetenekleridir. Selçuklu ordusunun önemli bir kısmı süvarilerden oluşuyordu. Çok hızlı, atik, çabuk karar verebilen, çabuk hareket etme kabiliyetine sahip ordudur. Sultan Alparslan’ın ordusu, psikolojik anlamda Bizans ordusuna karşı üstünlüğe sahiptir. Dolayısıyla bu taktiksel ve psikolojik üstünlüğü Sultan Alparslan çok verimli ve işlevsel bir biçimde kullanmıştır.” diye konuştu.
Turan taktiği ile Bizans ordusunun cuma namazından akşam namazına kadar geçen sürede mağlup edildiğini dile getiren Alican, “Sultan Alparslan 26 Ağustos Cuma günü akşam namazına durduğunda muhafızlar gelip Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i esir aldıklarını söylemiştir. İslam kaynakları bu olayı coşkuyla anlatırlar. Daha önce hiçbir Roma İmparatoru Müslümanlar tarafından esir alınmamıştır.” dedi.
SULTAN ALPARSLAN
Horasan Meliki Çağrı Bey’in son eşinden dünyaya gelen Sultan Alparslan, 27 Nisan 1064’te Büyük Selçuklu Devleti’nin ikinci hükümdarı olarak tahta çıktı.
Bizans’ın idare ettiği Anadolu coğrafyasına seferler düzenleyen Alparslan, Kars ve Ani şehirlerini ele geçirerek Bizans’tan ilk toprağını aldı.
Abbasi halifesinin 1070’te yardım talep etmesi üzerine ordusuyla Fatımilerin üzerine yürüyen Sultan Alparslan’ın Mısır’a yöneleceği haberi üzerine Bizans ordusu, doğu seferini başlattı.
Bunu öğrenen Alparslan, geri dönerek Suriye hattına doğru ilerleyişe geçti. Rey şehrinde konuşlanacağı duyumunu yayan Alparslan, bunun yerine Muş’a doğru hareket etti ve Malazgirt Ovası’nda karargahını kurdu.
26 Ağustos 1071 Cuma günü ordusuna namaz kıldırıp dua eden Alparslan, ardından Romen Diyojen komutasındaki Bizans ordusunun üzerine yürüdü.
Sultan Alparslan, “Turan” taktiğinin en başarılı örneğinin uygulandığı savaşın ardından “Türklere Anadolu’nun kapılarını açan zafer”i kazanan komutan olarak tarihe geçti.
SİYASİLERDEN MALAZGİRT MESAJLARI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar X sosyal medya hesabından yayımladığı Malazgirt mesajında şu ifadelere yer verdi;
“953 yıl önce Sultan Alparslan ve kahraman ordusu, Anadolu’nun kapılarını açarak milletimizin kaderini değiştirdi. Bu zafer sadece bir askeri başarı değil, milletimizin Anadolu’da var olma iradesinin en güçlü nişanesidir. Aynı inanç ve kararlılıkla Malazgirt ruhunu nesiller boyu yaşatacağımıza söz veriyor, kahraman ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyorum.”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat X sosyal medya hesabından bir mesaj yayımladı;
“Ebedi vatanımız Anadolu’nun kapılarını milletimize açan Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümü kutlu olsun. Şanlı tarihimizin sayfalarına adını altın harflerle yazdıran Büyük Komutan Sultan Alparslan’ı ve aziz şehitlerimizi sonsuz minnet ve rahmetle anıyoruz.”
“953 yıl önce eşsiz bir tarih yazıldı Malazgirt’te. Bu öyle bir tarihti ki unutulmaz bir zafere ve büyük bir destana dönüştü. Hem de sonsuza dek bu coğrafyada kazandığımız nice zaferlerin ilk adımıydı. Anadolu vatan, vatan Anadolu oldu Sultan Alparslan ve muzaffer ordusunu rahmet, minnet ve saygıyla yad ediyorum.”
Adelet Bakanı Yılmaz Tunç: Coğrafyamızda kazandığımız tüm zaferlerin kilit anahtarı Malazgirt!
“Tarihin seyrini değiştiren, Anadolu’nun kapılarını bir daha kapanmamak üzere milletimize açan Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümü kutlu olsun. Coğrafyamızda kazandığımız tüm zaferlerin kilit anahtarı olan Malazgirt, milletimizle birlikte tüm İslam dünyasının zaferidir. Şanlı bayrağımız, şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş Anadolu’nun semalarında ilelebet dalgalanacaktır. Anadolu’nun Fatihi Sultan Alparslan’ı, kahraman ecdadımızı, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.”
“Ağustos, tarihin en zor koşullarından geçip ayakta kalmayı başaran aziz Türk milleti için zafer ayıdır. Yüzyıllar önce başlayıp yakın tarihimize kadar devam eden zaferlerle varlığımızı sürdürdüğümüz bu coğrafyanın kapıları 953 yıl önce milletimize ebediyen açılmıştır. Anadolu’nun kapılarını Türklere aralayan Malazgirt Zaferi’nin yıl dönümünü kutluyor, bizlere bu toprakları yurt yapan Sultan Alparslan başta olmak üzere tüm şehitlerimizi hürmetle ve rahmetle anıyorum.
TÜRKİYE 🇹🇷