Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Tahir MİROĞLU

LGBT TERÖRÜ TEHLİKE SAÇIYOR!

LGBT TERÖRÜ TEHLİKE SAÇIYOR!
İnsanı müstakim bir fıtrat üzere yaratan iyiliği, güzelliği emreden, kötülükten men eden Alemlerin Rabbi yüce Allah, insanoğlunun yaratılışına uygun bir cinsiyet belirlemiş, bu yönde yaşamaları gerektiğini buyurmuştur. Cinsel kimliğinden rahatsız olmayı ya da karşı cinsin kimliğine imrenmeyi laneti gerektiren bir suç olarak kabul görmüştür.
Yüce Allah Hz. Lut peygamberin kavmi olan Sodom ve Gomore halkının ahlaksızlıkları, isyanları ve cinsi sapıklıkları sebebiyle şehirlerinin altını üstüne getirmiş, balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırıp yerin dibine geçirmiştir.
Günümüzde ise bu kavmi aratmayacak derecede sapkın bir topluluk türemiş, Demokrasi ve Sosyalizm adı altında özgürlük ilan ederek dernekler kurmuş, düşüncelerini topluma empoze etmek suretiyle yürüyüşler düzenleyip yayılmasını sağlamıştır. Bu illegal örgüt için her şey mubahtır.

1951 yılında Cenevre sözleşmesi kapsamında Siyonist güçlerin hükümetlere ağır baskılar uygulaması sonucunda bu sapkın güruh ülkemize sokulmuştur. 1988 yılında cinsiyet değiştirmek yasal hale getirilmiş ve 2003 yılında ise ilk yürüyüşlerini gerçekleştirme olanağı tanınmıştır.
Eşcinselliğin genetik olduğuna dair herhangi bir bilimsel kanıt yoktur.
1970’li yıllardan beri bilimsel araştırmalar yapılmakta ancak hiçbir şekilde somut bir delil ve olgu elde edilememiştir.
Yine 2019’da genetik bir çalışma yapılmış kesin ve net olarak eşcinselliğin gelişmesinde genetiğin etkisi bulunmadığı ortaya çıkmıştır.
Bu sapık düşünce daha çok nefsi terbiye altına alamamış ahlaki dejenerasyon ve fikirsel erozyona uğrayan kişilerin cinsel tatmin eksikliği sonucu ortaya çıkmıştır.
LGBT terör örgütü birçok Yahudi şirketin, azılı terörist örgütlerin, birçok faal Dernek, birkaç Baro, birçok medya grubu, birçok şirket, Vakıf aynı şekilde ABD ve AB gibi ülkeler tarafından desteklenmekte olup ciddi miktarlarda finansal kaynak sağlanmaktadır.
CHP ve HDP gibi siyasi partiler ise desteklerini aleni şekilde göstermekte olup milletvekilliği sıfatıyla seçilmelerine, Ak Parti ise çıkardığı yasayla tüm haklarını teminat altına alarak bu sapkın güruhun yayılmasına olanak tanımıştır. LGBT öğrenci derneği (2007), İstanbul’da 170 yataklı LGBT otelin açılması(2007), 6251 sayılı LGBT yasasının çıkarılması(2011), 2013 yılında LGBT kurumsal olarak sosyal medya platformlarında yerini aldı, aynı yıl MEŞCİD Derneği kuruldu.
2015 yılında Ak Partinin izniyle onur yürüyüşleri başladı. Dernek sayıları ise 22’ ye ulaşmıştır.

LGBT Terör örgütü bir bakıma küresel nüfus azaltma projesidir.
Bu vombat kılıklı herifler toplumun her köşesine sirayet etmiş, bu cennet vatanı kirletmiş, aile yapısını tahrip ederek, ahlaki değerleri ve insanı hiçe saymıştır. Oyunlar yüklenerek, burslar verilerek, dernekler kurularak, turnuvalar düzenlenerek, sürekli olarak showları yapılır, özendirme projeleri ile toplum içerisine yayılması sağlanır.
Aynı şekilde bu sapık örgüt düşüncelerini meşrulaştırmak ve topluma ciddi zararlar vermek maksadıyla sözde “onur yürüyüşleri” düzenleyerek, gelecek nesilleri etkisi altına almak suretiyle birçok masum genci tuzaklarına düşürebilmektedir. Böylece aile yapısını bilmeyen, inançsız, ahlaksız, değerlerinden uzak, namus, şeref, haysiyet duygularından kopuk, oldukça sapık, kuralsız, mitomani kişilikli, lümpen karakterli tiplerin türemesine sebebiyet vermektedir.
Öyle ki gelecekte artık millet olgusundan ve devlet yapısından dahi bahsedilmeyecektir.
Hal böyle olunca kaos kaçınılmaz olacaktır.
Bu cennet vatanı gelecek nesillere değer ve inançlarıyla tertemiz bırakmak zorundayız.
Yılan küçükken başı ezilmeli demiş ecdadımız.
Bu zehirli sapık terör örgütünün faaliyetleri durdurulmalı, ağır vakalara sebebiyet vermeden önüne geçilmelidir.
Binlerce yıldır mücadele eden, her karış toprak için binlerce şehit veren ecdadımız, bizlere bu toprakları miras bırakmış ancak bugün ise “ibne terörüne” teslim edilerek tüm değerlerimiz, aile yapımız ve dinimiz yok edilmeye çalışılmaktadır.
Bu ülkeyi sevdiğini iddia edenler, nara atanlar bu zehirli örgüte sağlamış oldukları imkanlar ile insanımızın, tüm değerlerimizin ve geleceğimizin katili olmuştur.
İbne terörü Doğuyu mu, Batıyı mı, Çanakkale’yi mi kurtaracak yoksa ülkenin bekasını mı yok edecek?
Aslına bakılırsa netice bariz şekilde ortadadır.
“Dünya ahlaksızların olacak” diyen bu zehirli güruh, topluma ciddi zararlar vermektedir.
Her karış toprağı kanla alınmış olan bu kutsal ülkemizin ibne terörüne kurban edilmesi, değerlerimizin ve inancımızın bu şekilde itibarsızlaştırılması kabul edilir gibi değildir.
O asil ruh öldürülerek yerine kabuğun bırakılması sadece ölü bir medeniyetin beşiğini hazırlar.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer tüm kurumlar ne iş yapıyor?
Taksim meydanında “ahlaksızlık kazanacak” Dünya ibnelerin olacak” diyen bu sapık güruha hiç mi ses çıkaramayacak?
Çocuklarımız, gençlerimiz, geleceğimiz ne olacak? Onları da bu ibne terörüne mi kurban vereceğiz? Haktan, hukuktan bahseden, eşitlik isteyen bu sapkın güruh, toplumun hiçbir kuralına saygı göstermez.
Umuma açık mahalde özgürlük adı altında her türlü pisliği yapabilecek kadar ileri gidebilmektedir.
Sonuç olarak, Karşı cins ile livata da bulunmak insani duruma ve ahlaka aykırıdır.
Bu sapık topluluk kuran da azgın, haddi aşan, hayasız, edepsiz, ve ne yaptığını bilmeyen beyinsizlik olarak nitelendirilirken, taş yağmuru ile cezalandırıldığı ve lanetlendikleri belirtiliyor.
Bu sapkın düşünceye mahkum olanlar tüm ahlaki değerlerini yok saymış, toplumdan soyutlanmış, kendilerine ait dünyalarında yalnızlaşarak bir çok psikolojik hastalığa maruz kalmışlardır.
AIDS, Zemheri Hastalıklar, intihar, kaygı, alkol, uyuşturucu vb sorunlar nedeniyle ömürleri kısalıp hayatları erkenden son bulur.
Yaşadıkları kısacık ömürlerine kötülükten başka hiçbir şey dahil etmezler.
Sonunda foseptik çukuruna mahkum olurlar.

“Nefsini arındıran kurtuluşa erecek, onu alçaltan ise kaybedecektir.” (Şems süresi 9-10. Ayetler)

TAHİR MİROĞLU

YORUMLAR

2 adet yorum var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir