DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Habertürk TV’de Mehmet Akif Ersoy’un konuğu oldu.
Önder, son 50 yılda hayatını kaybedenlerin hatırası önünde saygıyla eğildiğini açıkladı, “Şehitlerimiz, canlarımız, hepsi bizim için aziz. Buraya kadar bu işi çözemedik. Bari çocuklarımıza böyle bir sorun bırakmayalım” dedi.
Sırrı Süreyya Önder Devlet Bahçeli hakkında konuştu
Önder, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi “siyasi yaşamda gördüğü en zarif insanlardan biri” olarak niteledi.
Önder, Bahçeli’nin insani tavrının toplum tarafından da görüldüğünü ancak unutulduğunu belirtti. 2016-2017 yıllarında Ahmet Türk’ün cezaevine konulduğu dönemde Bahçeli’nin söylediklerini hatırlatan Önder, “Devlet Bey gazetecileri topladı ve Ahmet Bey’in kesinlikle tutuksuz yargılanmasını söyledi” dedi.
“Sert siyasi tartışmalara rağmen asalet gösterdi”
Sırrı Süreyya Önder, Bahçeli ile siyaseten en sert şekilde tartışmalarına rağmen onun farklı bir duruş sergilediğini söyledi. Önder, “Daha önce değişik adlarla kurduğumuz partilerin milletvekilleriyle her vesileyle tokalaşan, halini hatırını soran bir rakipti” dedi.
Önder, “Bu asaleti Devlet Bey’den başka pek kimseden görmedik” diye konuştu.
Bahçeli’nin cezaevi sürecindeki desteği
Sırrı Süreyya Önder, kendisi cezaevine girdiğinde Bahçeli’nin Pervin Buldan aracılığıyla “geçmiş olsun” mesajı gönderdiğini açıkladı. Önder, “Bahçeli o dönem yapabileceği bir şey olup olmadığını sormuştu” dedi.
Önder, 11 yıl önce sorunların Bahçeli’yle çözülebileceğini dile getirdiğini hatırlattı, “Bu işte ciddiyet ve samimiyet iki altın anahtar. Yaptığınız iş büyük iş. Canlar söz konusu. Bir canın bütün dünya bir araya gelse giden canı geri getirmek mümkün değil. İkincisi zaman, taklidi yok. Akıp gider. Bıraktığı tahribat bir yanda. Böyle büyük işe kalkışanlar bununla doğru orantılı ciddiyet ve samimiyetin sahibi olmalılar. O anlamda bu lafı söyledim. Biraz da tanıdığım için Devlet Bey’i söyledim” dedi.
“Bahçeli, ‘Daha barış halayı çekeceğiz’ dedi”
Önder, Bahçeli ile görüşmesini anlattı:
“Odama oturduk, ilk asistan arkadaşım aradı ‘Sayın Bahçeli’nin makamından arıyorlar, görüşmek istiyor’ diye. ‘Buyrun bağlayın’ dedim. Diafona aldım, Ahmet Abi de dinliyordu. Sağlığımı sordu, ben de onun sağlığını sordum. ‘Barışı görelim ondan sonra Allah emanetini alsın’ dedim. ‘Olur mu efendim daha barış halayı çekeceğiz, kendinize kondurmayın’ dedi. ‘Çiviyi arşı alaya çaktınız, henüz değerlendirmeye boyumuz yetmiyor’ dedim. Ahmet Abi ile sohbet ettiler. Karşılıklı kapattık. Sonra kendisini ziyaret ettik.”
“Ulvi amaç için bir araya geldik, gizlimiz saklımız yok”
Sırrı Süreyya Önder, çözüm sürecinde örtülü, gizli, saklı veya pazarlıklı hiçbir şey olmadığını vurguladı, “Çünkü suç işlemiyoruz, çok ulvi amaç için bir araya gelmişiz. Neyini gizleyeceğiz?” dedi.
Bir can söz konusu olduğunda pazarlık yapılmasını kabul edemeyeceğini belirten Önder, “Haya ederim öyle bir şeyin içinde olursam. Ne kendime ne evladıma hesabını verebilirim” dedi.
Öcalan’ın görüşme talebi ve Özgür Özel açıklaması
Önder, Abdullah Öcalan’ın kiminle görüşmek istediği sorulduğunda kendisi ve Pervin Buldan’ı işaret ettiğini açıkladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yaklaşımına teşekkür eden Önder, “Duyarlığına, temkinli şerhlerine, gayretine teşekkür etmek boynumuzun borcu” dedi.
Önder, Özel’in “sürecin bir yıldır devam ettiği” yönündeki açıklamalara değindi, “Özel’e ben söylemiştim. Yeterince anlatamamışım sanırım. ‘Bu ilişkiler bir yıldır yürüyordu’ dedim, Özgür Bey süreç gibi algılamış onun vebali ve sorumluluğu benimdir” dedi.
Öcalan’ın birinci çözüm sürecinde de aynı noktada olduğunu söyledi:
“Bir halkı göz önüne getir, doğuştan sahip olduğu haklarını kullanmıyor, kullandırtılmıyor. İnsan devleti kendisinin devleti olarak görse savaşır mı? Bunları düşünmeden kolaycı departmanlara yerleştirir. İtiraz etmek yok, yaftalama var. Konforlu bir alan ortaya çıkıyor ve aklı selim ortadan kayboluyor. Çatışmalı süreçler kalbimize, gözümüze ve kulağımıza hasar veriyor. Kalp nasır bağlıyor, göz görmez, kulak işitmez oluyor. Böyle bir zamandan geçtik.”
“Öcalan’ın ‘hapisten çıkayım’ gibi bir isteği olmadı”
Öcalan’ın hiçbir şartı olmadığını söyleyen Önder, “Bu işin hiçbir şartı yok. Ön şart ya da sonrasında bir şart yok. Bunu bütün şerefimle söylüyorum. Ben de ömrünü bu işe vakfetmiş bir barış emekçisiyim. Bu uğurda toprağın altına giden insanlar, yıllarca zindanda kalan, aşını, işini sağlığını kaybedenler var” dedi.
Gizli bir gündemin olmadığını dile getiren Önder şöyle dedi:
“Şerefimle söylüyorum, gizli bir gündem yok. Benim şerefim de ucuz bir şeref değildir. Ülke bölünürse kime ne kalır? Öcalan’ın ifadesiyle söyleyeyim: 50 tane Gazze oluşur. Hep birlikte mahvoluruz.”
Sırrı Süreyya Önder, “ülke bölünecek” korkusu hakkında konuştu, “Bu ülkeyi böldürmeyeceğiz. Bu ülke hepimizin” dedi.