Devlet Bahçeli Bu teröristin Türkiye’de gömüleceği bir toprak yoktur

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şu şekilde:

“CUMHUR İTTİFAKI OLARAK HAYAT PAHALILIĞINI BİTİRECEĞİZ”
 

Akıl ile duygumuzun mutabakat çemberinde Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne hız vermenin zamanıdır.

Türkiye’nin çözemeyeceği altından kalkamayacağı hiçbir sorunu yoktur. Yeter ki isteyip, irade gösterip, sırt sırta verelim.
Türkiye ekonomisi ilerleme ve gelişme halindedir. Covid salgını, ekonomik operasyon, siyasi mücadeleler gibi neden olduğu kabarık faturalar ortada duruyorken, Türkiye’nin gösterdiği performans anlamlı ve değerlidir.İşsizlik rakamlarının düşmesi, istihdam oranının %50’ye yaklaşmış olması ekonomiye olan güveni tazelemiştir.

Enflasyonla mücadele sürmektedir, desteğimiz tamdır. Bu mücadelenin sonunda enflasyonun tek hanelere düşeceğine inancım tamdır.

Her vatandaşımızdan bahaneyle 750 lira almak yerine, tüm vatandaşlarımıza artan zenginlikten pay veren bir Türkiye’ye ulaşmak hayal değil, ulaşılacak bir hedeftir.Sosyal dengenin gerçekleşmesi, Türkiye’nin milletler mücadelesinde elini güçlendirecektir.

Cumhurbaşkanlığı kabinesinin yanındayız. Doğru politikalarla Türkiye’nin önüne koyulan takozları teker teker kaldırdıklarını görüyoruz.

Türkiye yüzyılı ekonomik, hukuki ve siyasal reformlarla pekişecektir.

Türk milleti hakettiği medeniyete inşallah ulaşacaktır.

Cumhur İttifakı olarak hayat pahalılığını bitireceğiz. Enflasyon canavarının boynuna urganı geçireceğiz.

Muhalefetin çizdiği asılsız ve karamsar tabloları başlarına külah diye geçireceğiz.

Kişi başına düşen milli geliri 25 bin dolara çıkmış bir Türkiye’ye ulaşacağız.

“BEBEKLERİ ÖLDÜREN BU YARATIKLAR İNSANLIĞIN YÜZ KARASIDIR”Narin, İkbal ve Ayşegül tüyleri diken diken caniliklerin sırayla kurbanı olmuşlardır. Merhamet ve muhabbet ehli milletimizden böylesi sapıklar çıkması maalesef her toplumun ortak sancısı ortak şikayetidir.

Günlük 8 bin lira alabilmek için bebekleri öldüren bu yaratıklar emin olunuz sadece sağlık çalışanlarının değil insanlığın yüz karasıdır.

Bunlara Yenidoğan Çetesi demek iltifattır. Bunlar ölüm ve soygun çetesi, kana susamış bir güruhtur. Haberleri gördüğümde şöyle düşündüm: Bir insan daha fazla nasıl alçalabilir. Para için bebekleri katleden vicdansızlara verilen hangi ceza yüreklere su serpebilir?

Elbette suçun önlenmesi ve suçluların yakasından tutulması vatandaşların en tabi talebidir.

Adli süreç zamanında işletilmiş polis ve jandarmamız eşgüdüm halinde suçluların peşine düşmüştür. Sağlık bakanımızın istifasını istemek kimlerin işine gelmektedir?

Sağlık Bakanlığı vaziyete zamanında müdahil olmuştur. Görevi suistimal gibi bir şey de söz konusu değildir. Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir?

MHP’yi karalayan, ülkücüleri kötüleyen şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını sabırla ve cesaretle koruyan Cumhuriyet Savcımız Yavuz Engin’i gönülden kutluyor, tertemiz alnından öpüyorum. Allah sayılarını artırsın.

İnsan hak ve onurunu ayağa düşürecek kahredici olayların zincirleme halinde sosyal ve ulusal medyadan ifşa edilmesi, bunların provokasyon iklimini canlı tutması son derece kuşku vericidir.
Özgüvenimizi yaralamak, milli ve manevi dengemizi yıkmak maksadıyla organize ve çok aktörlü bir operasyon süreci deriden derine faaliyet halindedir. Devletin güvenilirliği, hükümetin meşruiyeti, milli ve toplumsal dayanışmanın temeli saldırı altındadır.Milli ve manevi dengemizi yıkmak amacıyla organize bir şekilde yapılan kötülükler asla tesadüf değildir.

ERKEN SEÇİMSeçimler zamanında yapılacaktır. Herkes siyasi hesabını buna uygun yapmak zorundadır.

Etrafımızın yangın yerine döndüğünü hepiniz görüyorsunuz. İsrail Hamas Lideri Haniye’den sonra Yahya Sinvarı’da katletti.Sayın Cumhurbaşkanımızın Lübnan’da yaşayan Türkmen kardeşlerimize kapılarımızın açık olduğunu duyurmasından rahatsız olanların “yeni göç dalgası geliyor” diyerek yaygara koparanların asgari seviyede insan olmalarını hoş görülü ve vicdanlı davranmalarını beklemek en doğal hakkımızdır.

Türkiye’de güven bunalımı yoktur. Buna karşılık bunayan ve Türkiye’ye cephe olan bulaşık tipler vardır.

“BU TERÖRİSTİN TÜRKİYE’DE GÖMÜLECEĞİ BİR TOPRAK YOKTUR. NEREDE TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI YAPTIYSA ORADA ÇÜRÜYÜP GİTMELİDİR”

FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı. Kendi topraklarında casusluk eğitimi aldığı ülkesinde Allah’a hesap vermek üzere öldü gitti. Dileğim Allah’ın azabıyla kahrolması, cehennemde ebediyen yanmasıdır.

Bu teröristin Türkiye’de gömüleceği bir toprak yoktur. Nerede Türkiye düşmanlığı yaptıysa orada çürüyüp gitmelidir. 

Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek mecburidir. Ama kolektif kimlik ve etnik temelde çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir.

Türkiye, bölücü teröre asla müsamaha göstermeyecektir. Terörün belini kırmak her şartta en önemli görevimizdir.

Bölücü terör örgütü PKK’nın silahlı eylemleri başarısızlığa mahkumdur. Terörle hiçbir yere varılmaz ve varılamayacaktır. Türkiye bölücü teröre asla rıza göstermeyecektir.

Terör eylemlerine derhal son verilmesi ve tüm teröristlerin silahlarıyla dağdan inip Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne teslim olması, Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezalarını çekmeleri terör örgütü için tek çıkıştır.

Geçen hafta grup konuşmamda demiştim Türkiye’ye getirilirken “Her türlü hizmete hazırım” diyen terörist başı buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin.
Bu çağrımın iç yüzünü henüz anlayamayan, anlasa bile işine gelmediğinden saptırmaya çalışanlar çok sayıdadır.

Terörist başı (Öcalan) işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum. Terörist başının tecriti kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.

Diyarbakır annelerinin sessiz çığlığı duyulmalı, evlatlarıyla buluşmaları sağlanmalı, sorunun kaynağı olanlar harekete geçmelidir. Bilinmelidir ki uzattığım elin bir mesajı da budur.