31 Mart’taki yerel seçimlere 9 gün kala, seçim meydanları hareketli…
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Karabük ve Çankırı’da düzenlenen mitinglerinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk durağı Karabük’tü. Karabük’ün geçtiğimiz mayıs ayında yapılan seçimlerde Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde yüzde 62’yi aşan, cumhurbaşkanlığında ise yüzde 64’e varan oranlarda destek verdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, verdiği destek için vatandaşlara teşekkür etti.
”ÇALIŞANLARIMIZIN VE EMEKLİLERİMİZİN YAŞADIĞI SIKINTILARIN ÇÖZÜMÜ BOYNUMUZUN BORCUDUR”
“Bilhassa çalışanlarımızın ve emeklilerimizin yaşadığı sıkıntıların çözümü boynumuzun borcudur. Sırtlarında yumurta küfesi olmayanlar diledikleri gibi atıp tutabilirler.” ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bunlar meydanlarda söz verip göreve gelince unutmayı iyi bilirler. Biz ise bir şeyi söylediğimiz zaman yapmakla mesulüz. Bunun için önce tüm hazırlıklarımızı tamamlayacağız. Ondan sonra da çıkıp sözümüzü söyleyeceğiz. Aksi takdirde ötekilerden bir farkımız kalmaz. Ülkemizin son 10 yıldır yaşadığı badireleri biliyorsunuz. Hepsinin üzerine bir de asrın felaketi 6 Şubat depremleri bindi. Depremin ekonomimize getirdiği ilave fatura 104 milyar dolardır. Sadece bu yıl için deprem bölgesine bir trilyon liradan fazla kaynak aktardık. İstanbul başta olmak üzere risk altındaki şehirlerimizin süratle depreme hazırlanmaları gerekiyor.
”ENFLASYON YILIN İKİNCİ YARISINDAN İTİBAREN DÜŞMEYE BAŞLAYACAK”
Önümüzdeki en büyük problem olan enflasyon Allah’ın izniyle yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başladığında bunların hepsi için daha geniş bir hareket alanına sahip olacağız. İşte o zaman ülkenin imkanlarını, milletimizin tüm kesimlerine yansıtarak son dönemde yaşanan refah kayıplarını fazlasıyla telafi edeceğiz.”
Türkiye’yi geçen 21 yılda nasıl 3 kat büyüttülerse, önümüzdeki dönemde de 2 kat daha büyüterek bunu başaracaklarını ifade eden Erdoğan, azimle ve sabırla çalışarak üstesinden gelemeyecekleri hiçbir meselenin olmadığını kaydetti.
Ramazan Bayramı gelmeden, 31 Mart’ı milli irade bayramı olarak kutlayacaklarını söyleyen Erdoğan, seçim dönemlerinin, her kademede yöneticilerin belirlendiği demokrasi şölenleri olmasının ötesinde anlamlara sahip olduğunu söyledi.
”SORSAN ‘İTTİFAK YAPMADIK’ DİYORLAR AMA ORTAK BELEDİYE BAŞKAN ADAYI ÇIKARTIYORLAR”
Erdoğan, seçimlerin aynı zamanda kimin kiminle yol yürüdüğünü, kimin nerede durduğunu görmeye vesile olan tarihi ve milli bir sınama olduğunu kaydetti.
Siyasetlerinin milletin birliği, vatanın bütünlüğü, devletin bekası çerçevesinde şeffaf ve erdemli bir tarzda şekillendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz mayıs ayında karşımızda kurulan ittifakı hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi nerede bunlar? Altılı masa ne oldu? Parlamentoda bunlardan bir kişi yok, hepsi gitti. Tüm suçu bay Kemal’in sırtına yükleyip, hepsi de şimdi kendi keyfine bakıyor. ‘Altılı masa’ dediler, ‘On altılı masa’ dediler, birileri de masanın altına girdi, şimdi bizim Karadeniz’in çayını demliyorlar. Bu ucube ittifaktan geriye kala kala masanın gizli ortağı DEM’le, bir türlü adını koyamadıkları, millete çıkıp ne olduklarını anlatamadıkları tuhaf bir ilişki kaldı. Sorsan ‘ittifak yapmadık’ diyorlar ama pek çok yerde ortak belediye başkan adayı, ortak belediye meclis üyesi listesi çıkartıyorlar, belediye bürokrasisi pazarlığı yapıyorlar. DEM’in hiçbir söz hakkı olmayan tabanının iradesini tek parti faşizminin günümüzdeki temsilcisi CHP’yle pazarlık masasına sürdüler. Bedeli hala bilinmeyen bu kirli pazarlıkların gerisinden hangi pis kokular, hangi menfaat paylaşımları, hangi hain taktikler çıkacak inşallah hep birlikte göreceğiz. Şu anda yargı bunları takip ediyor. Şimdiden bazı emareleri ortaya çıkmaya başladı.”
Erdoğan, ülkenin gündeminin muhalefetin umurunda olmadığını ifade ederek, “Ülkenin gündemi deprem, bunların umurlarında değil. Hatta depremzedelere hakaret ederek gerçek karakterlerini sergiliyorlar. Ülkenin gündemi sınırlarımızın terörden arındırılması ama bunların umurlarında değil. Hatta ortaklarına yaranmak için terör örgütüne militan yazılıp ideolojik eğitime girecekler. Ülkenin gündemi çalışanların refah kaybının telafisi ama bunların umurlarında değil. Hatta istismar kabilinden ettikleri üç, beş lafı saymazsak buradan kendilerine çıkacak siyasi rantı düşünüp el ovuşturuyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
PARA SAYMA GÖRÜNTÜLERİ SORUŞTURMASI: TÜRK SİYASETİNİ BU KADAR KİRLETMEYE KİMSENİN HAKKI YOK
“Şimdi bir de ortaya deste deste, valiz valiz para görüntüleri çıktığını” belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Dolar mı dersin, avro mu dersin şimdi bunlar var. Türk siyasetini bu kadar kirletmeye, kendilerine oy verenler başta olmak üzere insanımızı bu kadar utandırmaya kimsenin hakkı yok, olmamalı. Nereden nerelere geldik hale bakın. Tabii bunun için kızarmasını bilen bir yüz, utanmasını bilen bir yapı lazım. Allah’tan korkuları var mı bilmeyiz ama kuldan utanması olmayanlardan uzak durmak lazım. Bunun adı siyaset değil. Ortada eser ve hizmet namına zaten bir şey yok. İstanbul’da en ufak bir şey var mı? İstanbul’un karışını bilirim. İstanbul’da doğdum, orada büyüdüm, orada belediye başkanlığı yaptım, ondan sonra İstanbullu aldı beni Başbakanlığa gönderdi, sonra da Cumhurbaşkanı oldum. Tam tersi kendilerini hiçbir iş yapmamakla, hiçbir proje sahibi olmamakla övünecek kadar sefil bir duruma düşürmüş haldeler. Hiç değilse kabahatlerini kabul edip bir kenara çekilme erdemini gösterebilseler, maalesef bunlarda o da yok.”
“DEMOKRASİNİN GÜZEL TARAFI SON NOKTAYI MİLLİ İRADENİN KOYMASIDIR”
Milletin her seçimde sandıkta dersini vermesine rağmen muhalefetin ısrarla ve inatla aynı şeyleri yaparak iktidara gelmeyi umut ettiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Birbirlerine öyle gaz veriyorlar ki Türkiye’yi bilmeyen biri baktığında hakikaten ortada bir şey var sanır. Dün ekranlarda ne diyorlardı? ‘Aramızda kalsın kazanıyoruz.’ Bugün yine ‘Aramızda kalsın kazanıyoruz’ diyorlar. Meydan meydan geziyorlar. Aramızda kalacak bir şey yok. Herkes bilsin bu CHP’den, bu DEM’den ve maalesef duruşlarıyla onların değirmenlerine su taşıyanlardan hiçbir şey olmaz. Bunlar daha kendi içlerinde bir insicam sağlayamamışlar ki ülkeye ve millete hayırları dokunsun. Kavga, gürültü, didişme, ayak oyunu hiçbir gün eksik olmuyor. Demokrasinin güzel tarafı medya, sosyal medya, uluslararası medya ne derse dersin son sözü sandığın söylemesi, son noktayı milli iradenin koymasıdır. İnşallah 31 Mart’ta Türkiye belediye başkanlarını seçme yanında muhalefetin suratına bu hakikati bir kez daha çarpacaktır. Ben halkıma inanıyorum.”
ÇANKIRI MİTİNGİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karabük mitingi sonrası Çankırı’ya geçti.
Şimdiye girdikleri bütün seçimlerde Çankırı’nın desteğini ve hayır dualarını gördüklerini belirten Erdoğan, “Çankırı bizi hiç yalnız bırakmadı. Rekor oy oranlarıyla davamıza, mücadelemize sahip çıktı. Çankırılı kardeşlerimiz sözlerine sadık olduklarını 14-28 Mayıs seçimlerinde bir kez daha gösterdi. Milletvekilliğinde ve cumhurbaşkanlığında yüzde 78’e yaklaşan oy oranıyla Cumhur İttifakı’na destek vererek tarih yazdınız.” ifadelerini kullandı.
Çankırı’ya bugüne kadar mahcup olmadıklarını yine olmayacaklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Kentsel dönüşüm bizden, TOKİ bizden, fabrikalar da Başkan Hüseyin Bey’den. Sizlerin bu halini gördükten sonra Cumhurbaşkanı olarak sizlerin yanındayım. Çankırı’ya olan minnet borcumuzu daha fazla çalışarak, daha fazla ter dökerek, daha fazla eser ve proje üreterek ödeyeceğiz Yanlış yok değil mi? Bunun için 31 Mart çok ama çok önemli. Sizlerden 31 Mart’ta bir kez daha destan yazmanızı bekliyorum.”
”BİZİM GÜNDEMİMİZDE TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN DEVLER LİGİNE YÜKSELTMEK VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mart ayının başından bu yana 23 şehri ziyaret ettiğini belirterek, yarın Ankara’da, pazar günü ise İstanbul’da miting yapacağını söyledi.
Erdoğan, Ankara’da çok sayıda Çankırılı olduğunu hatırlatarak, “Ankara’daki yarenleri, Çankırılı kardeşlerimi tek tek telefonla arayacak, Ankara’da da Turgut Altınok kardeşimizi kazandıracağız.” dedi.
Miting programının yanı sıra yaptığı diplomatik faaliyetler hakkında da bilgi veren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bizim gündemimizde deprem bölgesi var. Bizim gündemimizde dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimiz var. Bizim gündemimizde aziz milletimizi layıkıyla temsil etmek var. Bizim gündemimizde içinde bulunduğumuz asra Türk mührünü vurmak var. Bizim gündemimizde ülkemizin ekonomisini güçlendirmek, ihracatını arttırmak, tanımını, turizmini, sanayisini geliştirmek var. Bizim gündemimizde Türkiye’yi dünyanın devler ligine yükseltmek var. Savunma sanayinde her gün yeni başarıya imza atıyoruz. Bir dönem toplu iğne üretemezken, tabanca bile yapamıyorken, bugün kendi gemimizi tankımızı, füzemizi, savaş uçağımızı imal eder hale geldik. KAAN’ın göğe doğru süzülüşünü sizler de izlediniz değil mi? Uçak teker kesince sizlerin de gözü doldu, göğsü kabardı mı? Bizlere bugünleri gösteren Allah’a hamdolsun. Her türlü ambargoya rağmen beşinci nesil savaş uçağımız KAAN ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. ‘Yapamaz.’ dediler yaptık. ‘Uçmaz.’ dediler uçurduk. Önümüze engel çıkardılar hepsini tek tek aştık, ülkemizdeki müzmin muhalifler, ‘Kalorifer peteği.’ diyerek bu başarıyı küçümsemeye çalışsalar da KAAN savaş uçağımız dostlarımıza güven, düşmanlarımıza korku salıyor. Asya’sından Avrupa’sına ve Amerika’sına bu teknolojiye sahip olmanın ne manaya geldiğini bilenler KAAN’ı çok yakından takip ediyor. İnşallah 2028 yılında KAAN’ı Hava Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Bu tarihten itibaren gök vatanımızı artık KAAN’la koruyacağız.”
Türkiye’nin insansız hava araçlarının başarılarını artık cümle alemin bildiğini belirten Erdoğan, “Dünyanın 50’ye yakın ülkesinde TB2’ler, Akıncılar, ANKA’lar, AKSUNGUR’lar kullanılıyor. SİHA’lar terörle mücadelemizde de bize kritik kabiliyetler kazandırıyor.” diye konuştu.
”DEVLETİMİZE KASTETMENİN BEDELİNİ ÇOK AĞIR BİR ŞEKİLDE BU KATİL SÜRÜLERİNE MİSLİYLE ÖDETİYORUZ”
Bölücü terör örgütü mensupları için artık hiçbir yerin güvenli olmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Sınırlarımızın 300-350 kilometre ötesinde teröristleri tespit ediyor, hiç ummadıkları bir anda etkisiz hale getiriyoruz. Devletimize kastetmenin, vatan evlatlarına saldırmanın bedelini hem de çok ağır bir şekilde bu katil sürülerine misliyle ödetiyoruz. Donanmamızın amiral gemisi Anadolu’nun ardından daha büyük bir uçak gemisi yapmak için şu anda hazırlıklara başladık. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar inşallah durmayacağız, yolumuzdan geri dönmeyeceğiz.”
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
Erdoğan, Çankırı ile tüm Türkiye için canla başla çalışırken CHP’nin başını çektiği muhalefetin durumunun ise gerçekten içler acısı olduğunu ifade ederek, “Ne millete hizmet etmek niyetindeler ne de bu yönde bir çabaları var. ‘Vizyon, proje, ufuk, eser, icraat’ desen zaten hak getire.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muhalefetin bavullarla, valizlerle, çantalarla taşınan balya balya paralar dışında elle tutulur hiçbir işleri yok. Dolarlar çantalarda, bavullarda. Avrolar çantalarda, bavullarda. Nereye kadar böyle gideceksiniz? 31 Mart’a kadar. 31 Mart’ta benim milletim sizi sandıklara gömecek. Bir büroda 5-6 kişi toplanıp nereden geldiği ve nereye gittiği belli olmayan şaibeli paralarla saatlerce kule yapıyorlar. ‘Açıkla’ deyince de bu sefer panikle sağa sola saldırıyorlar.
Hatırlarsanız bunlar son seçim yenilgisinin ardından ‘değişim’ diye bir şey başlatmışlardı. Güya kendilerini yenileyecek, faşist zihniyetlerini değiştirecek, milletle artık kavga etmeyeceklerdi. Sonuç tam fiyasko oldu. Genel başkanlık koltuğunda oturan kişi değişti. Ama CHP’nin cuntacı, darbeci, vesayetçi kodlarında zerre miskal dönüşüm olmadı. CHP’nin yeni genel başkanı tıpkı selefi gibi darbe sever çıktı, öyle ki televizyonda gülerek darbenin faziletlerinden bahsediyor. Neymiş? Belli yaşın altındakiler milli iradeye kastederse bu Türkiye için iyiymiş, doğruymuş, faydalıymış. Kafaya bak ya. Bunların eski genel başkanının 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin açtığı yoldan gittiği, tankların arasından Bakırköy Belediyesi’ne gittiği akşamı hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi işte bay bay Kemal’e Ankara’da bir daire tuttular, artık orada istirahat ediyor.”
Erdoğan, sözünün nereye gittiğini bilen, aklı başında, demokrasiyi özümsemiş genel başkanların böyle şeyler söylemeyeceğini, darbelerin bu ülkeye ödettiği faturalara vakıf siyasetçilerin böyle cümleler kuramayacağını belirtti.
ÖZGÜR ÖZEL’E ”ÖZÜR DİLE” ÇAĞRISI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde ekranlarda darbe güzellemesi yapan ana muhalefet partisi yöneticisine rastlayamazsınız. Ancak Türkiye’de özgürlükler ve demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayanlar sandıktan umutlarını her kestiklerinde bu tür hezeyanlara sarılıyorlar. Buradan milli iradenin kalesi Çankırı’dan Özgür Efendi’ye şu gerçeği hatırlatmakta fayda görüyorum; Türkiye’de darbeler dönemi açık ve net, artık tamamen kapanmıştır. İktidara giden yolu vesayetçilerde arama devri sona ermiştir. Her kim milletin iradesine kastederse karşısında bizi bulur. 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi genci, yaşlısı, kadını, erkeğiyle 85 milyonu bulur. Siyasette değişim olacaksa bunun yolu darbe değil, sandıktır, sandık. Sandık dışında başka yollara tevessül edenlerin akıbeti hüsran olacaktır. Özgür Efendi’nin darbelerde acı çekenler, işkence görenler, hayatları kararanlar başta olmak üzere tüm Türkiye’ye bir özür borcu vardır. Kendisi hiç vakit kaybetmeden çıkıp milletimizden, Meclisimizden ve istismar ettiği gençlerimizden özür dilemelidir. Milletimiz ve uğruna bedeller ödediğimiz demokrasimiz adına biz bunun takipçisi olacağız.”
Erdoğan, vatandaşın 31 Mart’ta “bu darbe sever zihniyete” hak ettiği dersi sandıkta vereceğine inandığını ifade ederek, özellikle Çankırı’dan çok güçlü tepki beklediğini dile getirdi.
Cumhuriyet’in ilk asrını yeni geride bırakmışken halen millete ve milli iradeye düşman zihniyetle karşılaşmaktan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Bunları kendi ihtiraslarıyla baş başa bırakıp biz işimize bakıyor. Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmanın mücadelesini veriyoruz.” dedi.
(HABER MERKEZİ)
TuranınSesi Ulusal Medya Haber Ajansı
Abone olmayı unutmayın