“Abartıyorsunuz” diyen vicdan yoksunlarına sadece buz dağının görünen kısmı olan şu sayılara iyi bakmasını tavsiye ediyorum:
28 Şubat döneminde kılık kıyafeti veya fişlemeler nedeniyle disiplin soruşturması geçiren öğretmen sayısı 33 bin 500 civarındadır.
Bunlardan 11 bininden fazlası ceza aldı, binlercesi istifa ettirildi.
Diğer kurumlarda çalışan binlerce kamu görevlisi aynı şekilde tahkikata uğradı, sürgün edildi, istifaya zorlandı veya işinden atıldı.
Emniyet birimleri suçlular yerine İstanbul’un göbeğinde sarıklı, sakallı, cübbeli, çarşaflı vatandaşlarımızı kovalıyordu.
Üniversite kapılarına kurulan, adına ikna odası dedikleri psikolojik işkence odalarını…
İmam hatiplilerin üniversiteye gitmesini engellemek için devreye sokulan katsayı uygulamasını…
Bugün bile sanayi sektörümüze bedel ödeten meslek liselerine yönelik adaletsizlikleri…
İmam hatiplerin ortaokul kısmını kapatmak için getirilen 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatmasını…
Ve daha saymaya kalksak saatler sürecek zulümleri, zorbalıkları, baskı ve yasakları bu ülke yaşadı, gördü, çok acı biçimde tecrübe etti.
28 Şubat sadece hak ve özgürlüklerde değil, ekonomide de çok büyük bir yıkıma sebep olmuştur.
28 Şubat postmodern darbesinin ülkemiz ekonomisine maliyeti 380 milyar dolardır.
Gazete manşetleri ve televizyon ekranları üzerinden “irtica geliyor” furyasına benzin dökenlerin hepsi 28 Şubat müdahalesinden ekonomik olarak büyük kazançlar sağlamıştır.
Vesayete verdikleri desteğin karşılığını ucuz kredi, teşvik, iltimas, imtiyaz olarak ziyadesiyle almışlardır.
O karanlık günler gündeme her geldiğinde CHP’li siyasetçilerin “bitmedi şu mağduriyetiniz” diyecek kadar küstahlaştığı 28 Şubat’ın ülkemize zararları, özetin özeti mahiyetinde işte budur…