Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Tahir MİROĞLU

HİÇ AKLETMEZ MİSİNİZ?

Sevgili okur; Dünya var olduğundan bugüne kadar birçok insan yaşamış böylece birçok medeniyet oluşmuştur. Günümüze kadar süre gelen örf, adet, gelenek, görenek, ahlak ve din kuralları meydana gelmiştir. Tarih boyunca milyonlarca insan yaşamış ancak son yüzyıl boyunca insan nüfusu kadar çoğunlukta olmamıştır. Son yüzyılda sanayi ve teknolojinin gelişmesiyle insan hayatına birçok yenilik girmiş bu yeniliklerle beraber süregelen kaideler çürümeye yüz tutmuş ve artık “YENİ DÜNYA” düzeniyle birlikte son derece bozuk kurallar ortaya çıkmıştır.
İnsanoğlu bu denli bozulmuş kuralları inşa etmek için arayışlar içerisine girmiş ancak arayışları el vermeyip bu kaos ortamın göbeğinde mahsur kalmıştır. İlahi düzenden tamamen yüz çeviren insanoğlu çırpındıkça batmaya mahkum olmuş ve onu kurtaracak bir çare arayışına girmiştir.
Evren ve içerisinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksine ve Dünya’ya, Dünya içerisinde bulunan her canlıya, yaşamını idame ettirmesi için tam teşekküllü bir şekilde kural biçen ve özellikle Rahman sıfatının tecellisi olan insanoğlunun nasıl yaşayacağını vahiy yoluyla tebliğ etmiştir.
Aklımızı kullanmamızı emreden ve yolumuzu bulmamıza yardımcı olan yüce Allah’ın kelamlarına kulak tıkamış olan insanoğlu, hayatın zevk u sefasına dalmış Allah’ı unutmuş, şeytani nefsine yenik düşmüş, Rahmani nefsini köreltmiş ve yolunu kaybetmiştir.
Kutsal kitapların ilk emirleri olan Tevrat’ ta “YAŞAT” İncil’de “SEV” ve Kuran’da “OKU” emirlerini kulak arkası ve göz ardı etmiş, beşeri düzen ile son derece çığırından çıkarak tüm sınırlarını tüketmiş ve oldukça azgın bir ırk ve topluluk meydana getirmiştir.
Yüce Allah “Hiç Akletmez misiniz?” Ayetiyle bir çok kavmi (Ad, Semud, Sebe, Pompeii, Şuayip peygamber, Lut peygamber, İbrahim peygamber ve Nuh peygamber’in kavimlerini, Nemrut ve Firavun’u ve daha nicelerini neden helak ettiğini düşünmemizi buyurur.
Peygamberlerin hayatlarından bize nasıl misaller veriyorsa aynı şekilde bize bu kavimlerin helakından da misaller vermektedir.
Peki ne oldu da bu kavimler helak oldu?
Evet sevgili okur; Davranışları neticesinde onları uyarmak için vahiy yoluyla kelamlarını tebliğ ettirmiş ancak azgın olan bu topluluklar Allah’ın kelamlarını dikkate almamış ve yüce Allah buna karşı onlara bir bela göndermiş, mabetleri kapanmış, onları evlerine hapsetmiş ve yalnız bırakmış ki “düşünsünler, akletsinler ve doğru yolu bulsunlar” diye ancak bozuk düzenleri olan fuhşiyat, hayasızlık, düzenbazlık, dolandırıcılık, kumar, içki, hayat pahalılığı, terazide hileler, henüz bebek olan çocukların tecavüze hunharca bir şekilde maruz kalmaları, kadınların bir obje ve meta olarak kullanılması, eşcinsellik, uyuşturucu, terör, sık sık gerçekleşen boşanmalar, flört ilişkiler, aldatmalar, faiz kurbanı olup borç batağına saplananlar, zulmün her yerde kol gezdiği, adalet ibresinin tamamen sıfırlandığı, hodbin duyguların yüksek olduğu ve böylece menfaat dünyasına bürünen insanların çoğaldığı, sevginin ve saygının zombileştiği bir toplum haline gelmeleri sebebiyle helakları gerçekleşti. Bu bize hangi toplumu andırıyor?

PEKİ ÇOCUĞUMUZ BİZE KARŞI İSYANKAR OLSAYDI BİZ NE TÜR BİR CEZAYA TABİ TUTARDIK?

Belki çoğumuz bu soruya “ağır bir ceza layık görürüm” diyebilir ya da çoğumuz evlatlıktan reddebilir.”
Karşılığı her ne ise muhakkak ki yerine gelecekti ancak şu bir gerçek ki Dünya hiçbirimize kalmayacak, o halde insanoğlunun gözünü neden böylesi barbarca bir hırs bürüyor ve neden sürekli tüketiyor, bununla kalmıyor zulmediyor…
Günümüz de yeryüzünde yaklaşık olarak sekiz-dokuz milyar insan yaşamaktadır.
Buna rağmen başrol oynayan küçüklüğü zerre kadar yer kaplamayan koronavirüs hastalığına gelişen tıp ve teknolojiye rağmen çare bulamamaktadır.
Eğer biz yüce Allah’ı unutursak o da bizi unutur. (Haşr süresi 19. Ayeti)
Kul aciz Allah Kadirdir. Bu gerçeği Enam süresi 59-65. Ayetlerde buyurmuştur.
Yüce Allah’ın kelamlarını okuyalım, düşünelim ve ibret alalım.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir